Uzun soluklu yürüyüşler yapıyoruz,ama öyle böyle değil...Misal Kuzguncuktan Kadıköye...En son salacakta çay içiyoruz,şurdan kadıköye gidip balık alalım dedi abim,sanki Bahariye'de çay içiyoruz ya...
Devlet Opera ve Balesi Üsküdar sahilde yeni binasına taşınmış,balık tutanların sahile gelen seslere adapte olması hayli zor olacak...Amcam radyolu telefonda kral fm dinlerken içerden Figaro'nun Düğünü provasının sesleri falan...Nasıl olacak bende bilmiyorum...
Yaban TV nin intrnet sitesine takılıyorum ara ara.Millet yakaladığı balıkların videolarını koyuyo...Kiloluk sazanlarmı desem,Kordon da yakalanan çipuralarmı...Nasıl olur arkadaş bu işler,İstanbul kazan ben kepçe dolanıyorum,kovalarda kefalden başka birşey yok...Var bu işte bir işler ama du bakalım...
Tünelden Karaköye inen yolu severim,iki metrede bir taze meyvesuyu,dilim ananas satan tükanlar çok güzel,bir okadar da ekonomik...Aşağı inice(yukarıda da belirttim),balıkçıların kovalara bi dikiz atarım hep,ama şu yemlerin(karides midye) kokusu yokmu,hayatan soğutuyor adamı...Karides dedimde,13 lira falan karidesin kilosu(hemde jumbo),tereyağında ne güzel oluyor pulbiberli pulbiberli...
Bilimum Beşiktaş meyhaneleri,daha küçük meze tabakları bulabileceğinizden şüphem yok,ha gayret...Lezzetsizliğide cabası...
Psycho killer,Relax yeni telefon melodilerim...Hemeka'ya selamlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder