3 Aralık 2009 Perşembe

İşi olmayan bakkal Part:II

Başlık bulmak zor olduğundan bende Tuna Kiremitçi'nin "çok tuhaf günlük" ayağı gibi, bir başlıktan birkaç yazı çıkarma kararı aldım.
Yeni playlist'in gazıyla bugünkü yolculuğu nişantaşı tarafına yapmaya karar verdim(o sırada Mory Kante/Yeke Yeke) çalıyordu).E tabi istikamet Nişantaşı olunca kıyafetinize dikkat etmelisiniz.
Ayakkabı:Adidas/Roona
Jeans:Pepe London
Sweat:Energy
Mont:Nike/ACG(bu ACG mühim,normal nike olsa olmazdı nişantaşına)

Köşedeki kavrulmuş leblebiciyi gördüyseniz Nişantaşı yolculuğu başlamış demektir,gerçi o kavrulmuş leblebiden alan bir kişi görmedim,eksik istihdam böyle bişey işte dostlar.Bankalardı,Remzi Kitabeviydi derken dört yol ağzına geldik.Stefanel aynı yerinde duruyordu,ama %50 indirim yoktu,o yüzden mağazaya girmedim(o sırada playlist "Snap/Rhythm Is A Dancer"'ı çalıyordu).Havada tatlı bir serinlik vardı,Mudo ve Jack Jones'i transit geçtim,ta ki dünyanin en gereksiz alışveriş merkezi Sitiz Nişantaşı yine sinek avlıyomu acaba sorusu kafamda yer edene kadar.Yeğenlere göre güzel Swatch saatlere bakarken içimden bir ses"Serkan şuan zamanı değil"dedi ve oradan uzaklaştım.Sıcak basıp daralınca dış kapıya doğru yöneldim,ama köşede DKNY mağzası beni içeri çağırıyordu.İçimden bir ses bu kez "faça da düzgün,gir bir gez oğlum ne kaybedersin" dedi.İçeriye girdiğimde iki eleman "buyrun hoşgeldiniz" dediğinde,doğru karar verdiğimi farkettim :S...Tabiki hızlı bir dolaşmayla kendimi dışarı attım.DKNY deki itibar beni baya kendime getirdi,bu arada playlistde sıra "ACDC/Dirty Deeds Done Dirty Cheap"e gelmişti ve iyiden iyiye coştum,Beymen'e doğru yol aldım,sakin olun,tabiki girmedim oraya,vitrinden içeri dahi bakmışlığım yoktur,o kadar uzun boylu değil yani.Ama Beymen kafeye bakarım her geçişte kim var kim yok diye,derken birde kimi göreyim...Matteo Ferrari Espresso içiyo."Ne işin var lan burda idman yokmu" diyecektim,gereksiz buldum devam ettim.Az ilerdeki kiralık dükkanı kiralayıp sayısal iddaa bayisi yapsammmı acep diye düşündüm,ama bu düşünce kısa sürdü,maliyeti kurtarmaz diyip yola devam ettim.Tam Benettona girecektim(orda hep indirim reyonu olurdu çünkü) birde baktım ne göreyim,Benettom olmuş Mavi Jeans...Eee "burası istanbul"dedim kendi kendime yola devam ettim(ekiekiehuheuue :S)...Nişantaşı dediğin bizim Spor Sokakla,Gaziantep Caddesinden hallice biyer,bitiverdi bile...
Eve dönüş yoluna girmiştim bile.Bu sefer playlist çalmıyordu,ben sesli bir şekilde Hakkı Bulut'dan "Falcı"yı söylüyordum...
"Bir falcı bularak açtım ellerimi,gözlerime bakıp bakıp boynunu büktü"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder