12 Kasım 2010 Cuma
işi olmayan bakkal v:x
üçkuyulardan urla 3 lira,üsküdardan beşiktaş 1.75.bu ne yaman çelişki...urla güzel yermiş,sevdim.alaçatı da güzel aslında,ama o kadar şişirmişlerki,eski rum evlerinin hatrına "alaçatıda da bi cacık yokmuş" demiyorum...urla iskeledeki kahve aşmış bi yer.müşterilerin yarısı deli,mekan aynı zamanda birahane,aynı zamanda da kuruyemişçi.5 liraya karışık(badem-tuzlu fındık-tuzlu fıstık) çerez alıyorsun,iki kişi rahat piizleniyor.
otobüs yolculuklarıda artık korkutmaktan çıkmış.internet,tv,film,oyun,çay-kahve :s...göz açıp kapayana kadar yol bitieriyor.ama kamil koç un internet randımanı düşük.arabalı vapurdan istanbul seyahatten destek aldım,memnun kaldım.bi dahaki sefere istanbul seyahatçiyiz...
28 Ekim 2010 Perşembe
Yağmur Hk.(yılmaz özdil style)
yağmurlu bir istanbul sabahı.
şemşiyeye 5 lira vermemek için ıslandım biraz...
dargelirlilikten öte bişeydi bu kararım.
evde var üç tane şemşiye...
dünkü de kırıldı...eder 4...
4+36=ettimi sana 40 :S Mhp nin yıldönümü kutlu olsun.
bascam parayı celal birsen alcam.
şemsiyenin güvencesinde yağmurda yürümek süper oluyo...
küçükleri var.cebe sığıyo.ışıklı olanı dahi var.
çok heves ettim.
47 lira vörldkartta puan
18 falan da şekerbonusta var.
ikisini toplasam bi celal birsen eder mi?
hepinizi cumhuriyet bayramını şimdiden kutlarım...
25 Ekim 2010 Pazartesi
Sonbahardan Çizgiler
*abi 250 gram olsa olur mu?
**olmaz bilader,200 ü bir gram geçirme...(agresif bi tonda)
ve kasap bozulur.ulan 600(altyüz) lira maaş alıyon,tafran kime senin...
Domates 9,biber 7,patates 1.7...ulan patates ya...
Eskiden alışveriş yapmak keyifliydi.Şimdi eve geldiğinde insanda bir stres halinden başka birşey kalmıyor...
Kasiyerle konuşuyorum;
*Bakın bu iş böyle gitmez,hayat çok pahallı,bişeyler yapmak lazım.
**Abi ben zaten cumhuriyetçiyi zaten,daha napalım...
*Ben de demoktatım diycektim,gerek duymadım.
Havalar da soğumaya başladı.Bir de İGDAŞ gircek işin içine.
*doğalgazcı "adresi bulamadım aabi"ayana yatıp 3 saat bekletir...
*kapıcı "çöplerin içine gazete kaadı koymayın,onları almak görevim değil" der.
*temizlikçi alınan ütü masasını beğenmez...
Bu aralar herkesin beni düdüklemeye çalıştığı hissine kapılıyorum nedense :S
3 Temmuz 2010 Cumartesi
Güney Afrika Part II

Dün akşamki Uruguay-Gana maçında bunu tekrar yaşadık.Hayatın neresi adaletli ki futboldan adalet bekleyelim.Zamanında bir spiker "yanılmıyorsam İlker yasin) maçın birinde,"futbolun adaleti varsa gol şimdi gelir"demişti,tahmin edeceğiniz gibi son dakikayı kastetmişti.Gana da her zaman olmayacak buna benzer bir fırsat yakaladı,ancak olmayınca olmuyor.Futbol zaten bu yüzden güzel değil mi?

Hollanda bu kez finale çıkmalı.Görülecek hesap var.Ama74 ün,ama 78 in...

23 Haziran 2010 Çarşamba
güney afrika part 1
1-Hırsızlık kol geziyormuş.
2-İlgi azmış.
3-Vuvuzela.
Kısaca irdeleyelim;
1-Hırsızlık heryerde var,memleketin sosyo ekonomik yapısı malum,tabiki İzlanda dana fazla olay olacak.Normal.
2-Kriket yada rugby şampiyonası değil bu.Dikkatinizi çekerim.
3-Vuvuzela da olacak.Adamlar çöplüğünde,maçlarda da bunu çalıyorlar,vermeseydin organizasyonu...Mandeale çıkıp "vuvuzela çalarlarsa götlerine sokarım" demişmi organizasyon komitesine?
herneyse;
Dediğim gibi fazla anlatcak şey birinci bölümde...Birkaç madde sıralayalım ısınmalık.
Valla Maradona yıkılıyor yine.Isınırken eşofmanla sahada,akabinde cantilerle...Sakalları çevirmesi de ayrı bi hava katmış.
Kuzey Kore nin Sambacılar a bastığı havayı Portekizliler fena söndürdü.Konyakçı elinde meşe odunuyla karşılayacaktır bunları hava alanında...
Formalarda yanılmıyorsam maçların tarihi-takımlar vs.yazıyor.Güzel uygulama.Ama ben iştirak eden federasyonlardan olsam,adidasın yapyığı gibi her takıma üç aşağı beş yukarı aynı model yapılmış formaları giymezdim...
Fransa cadı kazanı,zaten ülkeleri dışında(hatta ülkeleri dahil) destekçisi yoktu.Futbolun adaleti yok ama,yine de burda bi adalet tecelli etti sanki.
11 Haziran 2010 Cuma
çerezlik
-"hacı şarjın biter alarm çalmaz allah muhafaza..."
onu şarj et bunu şarj et,anasının bilmemnesini şarj et...sıkıntı vermeye başladı...
Son dönem mevzu israil ekseninde...konuyu irdelemiycem,yetti artık.Hitler söylemleri ile israili aklı sıra protesto edenleri de bir şekilde islah etmeye de çalıştık...Tek birşey söyliycem;
bu nasıl bi göt korkusudur ki silahsız insanları etkisiz hale getirmek için öldürme yoluna gidiyorsun???Hemen durayım zira arap atı gibi yazdıkça açılacağım...
Bu ara bişey dikkatimi çekti,eskiden bu kadar fazla dut oluyormuydu istanbulda?Ayakkabımın altındaki dut lekeleleri hayli fazla...Keza dünde koşuyolunda cadde üzerinde ıhlamur ağacının mis gibi kokularını aldım...Ekolojik yapıda düzelme falanmı var anlamadım arkadaş...Düzce gibi yer olacak istanul bu gidişle :S
Geçen beymen e gittim(tabiki outlet),gandinin giydiği etro gömlek harbiden 400 kaattı,250 ye düşmüş indirimde ayrı konu...Yazmaya dahi gerek yok gerçi ama,ceketi de prada dır umarım...
Yılmaz Erdoğan ın Neşeli Hayat ı baya güzel,dedikleri kadar varmış...Geç oldu biraz ama izlemedinizse izleyin...
Dünya kupası yazıcaktım hesapta...
14 Mayıs 2010 Cuma
27 Nisan 2010 Salı
Büyük ada ekseninde balkon çocukları üzerine bir deneme:S
Büyükada ritüelidir...Ya faytona binersin(tarz olarak "payton" derim) ya da bisiklet kiralarsin.Talebeysen,sinyalin doruklarında geziyorsan tabanvay durumu da sözkünusu olabilir tabi...Yanlız fayton harbi el yakıyo...kişi başı 10 kaat,4 kişi 50 kaat,5 kişi 60 kaat gibi enteresan oranlamalar var :S
Anlaşılcağı üzere tercihimizi faytondan yana kullandık.Bisiklet özürlüleri gözlemlememiz de daha bir kolay oldu...Tepeden tepeden irdeledim olayı...İsmi lazım değil bir arkadaşım faytondan bisikletlilere tekme atıp düşürmek istedi,izin vermedik :S..Neyse dağılmayalım...
Yokuş aşağı inerken iki ayakla fren yapanlarmı istersin,at yaklaştığında "eyvaah bu at şimdi anamızı skicek" şeklinde telaş yapıp yolun kenarına savrulanlarmı...
Bu gidişle toparlıyamıcaz mevzuyu...Üst paragraftaki saçmalıkları hayatında sokak nedir bilmeyen,dayak yememiş,mahalle maçı yapmamış,ağaca çıkmamış(bu kanaldan iki sayfa gidilir) vs.vs.insanlar yaparlar.
Biz bunlara kısaca "Balkon Çocuğu" diyoruz.İsteyen muhallebi ya da süt çocğu da diyebilir tabi... Ada- bisiklet-balkon çocuğu üçgeninde birkaç saptama yapabiliriz.(tabi internette yada tv reklamlarında gördüğünüz klişelerin dışına çıkmaya gayret ederek);Şöyle ki:
-Kontra pedal nedir bilmez...
-At arabasının arkasında hiç kaçak yolculuk yapmamıştır...Dolayısıyla "arkaya kırbaç" ı duymamıştır...
-Eşşeğe hayatında ilk kez adada binmiştir...Oysa bir kısım çocuklar eşşeğe başka türlü bile binmiştir :S
-Denge unsurları zayıftır.Çünkü hayatlarında hiç traktör ya da at arabası üzerinde ayakta durmamışlardır...
-bisan bisiklet alınmıştır ona,"bütün bisikletlere bindim bisana binmedim"dersin,tutar al bin der...
Yukarıda kısaca belirttim.Balkon çocukları üzerine kitap dahi yazılır.Ama şimdi değil...
6 Nisan 2010 Salı
bir reklam

2 Nisan 2010 Cuma
yapılacaklar
-Habertürk gazetesi aldım geçenlerde...İçinden üç boyutlu gözlük ve üç boyutlu resimler olan bi mecmua çıktı...Ne zevkliymiş bu üç boyut olayı...Evde "Avatar"ın korsan dvd si var...Acaba korsan dvd üç boyutlu gözlük takınca filmi üç boyutlu gösterecekmi bakamadım daha.Çok da zaman geçti üstünden...Deneyeceğim...
-5000 metre koşardım 3 ay evveline kadar,40 ta şınav üstüne...3000 metre + 30 şınava razıyım.Bakcez...
-12 de balkabağı olacakmış gibi 11.30 da yatağa giriyorum...Hedefim geceleri 1 de yatmak...Yaklaşık 15 senelik ritüeli değiştirmektir amacım...
-Kitap okurdum ne güzel...5 aydır falan tık yok...Babı Esrar,hac,görünmez canavarlar...yarım kalan kitaplar...Babı esrarla hac ı siktiret,görünmez canavarları bitircem...Olmadı yeni bir kitaba başlıcam...
Çalışmak güzel.
20 Mart 2010 Cumartesi
Bu hafta sonu ne yapsak
Çok güzel ev aranabilir mesela...Sabahtan gazete ve internet vasıtasıyla tuvalette bir fizibilite etüdü yapılır,akabinde de operasyonun startı verilir.
Dişçiye gidilebilir mesela...Bir küsür saat o koltukta zuırrrr sesi eşliğinde dolgu yaptırılır,akabinde bir süre aç bir şekilde gezilir...
Çok süper işe gidilir birde.Kimsenin ofise gelmediği bir günde sessiz sedasız harika çalışılır,hele birde bilgisayar bozulursa varya...Yeme yanında yat.
Baharın bu ilk gününü dinç bir şekilde kutlamak için bir gece evvelinden küp gibi içilir,hem de aç karnına...Böylece mevzubahis güne enerjik bir biçimde başlanır.
Yeni yılda denir ya hani"nasıl başlarsak öyle gider".Bahar a da böyle süper girişler yapmalı ki herşey şaane olsun...
:S nokta.
6 Mart 2010 Cumartesi
Altunizade-Çamlıca Hattı Üzerine Deneme V:1
Yolda mp3 dinlerken aklıma öyle enteresan fikirler geliyorki bazen anlatamam,sırf bu yüzden “yaş ilerledikçe vidalar gevşemeye mi başlıyor serkanım nedir?” sorusunu soruyorum kendime.Geçen gün Brian Johnson (*) sesi bende olsa,bağıra bağıra Hakkı Bulut un Falcı şarkısını söylesem çevremdeki insanlar ne yapar diye düşündüm.Yine bir sabah dolmuştayım ve yine yüksek sesle(tabi çevremdekileri rahatsız etmemek koşuluyla,örnek abiyim ya ben :S )ve yine "rape me"yi dinliyorum.Arkamda da bir çift oturuyor,binerken gördüm.Şarkı bitti,konuşmalarına kulak misafiri oldum.Ulan diyorum arkada bir sakallı herif vardı ne zaman indi de yerine bir kız oturdu.Bir döndüm adam halen duruyo.Ama herifte bir ses,öyle böyle değil.Basıcam kahkayı zor tutuyorum kendimi.Hani bir video vardı yutupta…Realiti prooramında adam konuşmaya başlayınca spiker gülme krizine giriyor,aynı o misal bir ses.Neyse konu çok dağıldı.Adama dönüp “Senin ses tellerini skim”demeyi o kadar çok istedimki o an...Ama diyemiyorsun tabi…Hayatta en korktuğum şeylerden biridir delirmek.Ama bu gibi durmlarda içimden”ulan deli olsam ne güzel olurdu”demek geçmiyor da değil…
Delilikle ilgili son bir anekdot ile bu mevzuyu kapatayım.Düzce’den bi eleman dadandı bana.Telefonumu bi şekilde edinmiş,ilkokul arkadaşım olduğunu iddaa ediyor.Bir iki uğraştım tanımadığımı söylemeyi,artık pes ettim ve bu role kendimi kaptırdım.Geçen yine aradı,diyalog şöyle:
Yabancı:Düzceye hiç gelmiyonmu?
Sk:Ara sıra geliyorum.
Yabancı:Yollarını skim senin geliyonda niye aramıyon?
Sk:Ne desen haklısın kardeşim,bir daha geldiğimde ilk iş seni arıcam :S
Deli ile deli olma derler ama,artık başka seçeneğim kalmamıştı…
3 Mart 2010 Çarşamba
pacman nedir? Hakkatten nedir:S
8 Şubat 2010 Pazartesi
Yürüyüş/Playlist Sorunsalına Farklı Bir bAkış Açısı :S
O yuzden bu yazıda konumuz,yürüyüşe çıktığımızda,işe giderken falan dinlenmesi gereken,dinlenmemesi gereken şarkılar...
Bir randevumuz var,ama normal yürüyüşte 10 dakka erken varıcaz misal...o şarkılara örnek;
Bobby Mcferrin-don’t worry be happy
Louis Armstrong-what a wonderful world
Tracy Chapman&Pavarotti-sorry
Tempolu yürüyüş,nerden baksan iki saatlik,neşeliyiz falan...şarkılarımız;
Men at work-down under
Luis Becalov-summertime killer
Eddie Grant-gimme hope joanna
Cake-Never there
Nirvana-rape me
Robbie Williams-supreme
Suzanne Vega-Tom’s dinner
Phill Collins-i can’t dance (aynı zamanda robot dansınada uygun :S )
Prince-Get of
Isındık,hafif tempo koşmaya başladık mesela;
Bulutsuzluk Özlemi-yine düştük yollara
Şpeşıl ediyşın;
Yürürken asla dinlenmiyecek şarkı;
AC-DC-back in black:hiçbir şekilde senkron tutmaz,ha “robot dansında üstüme tanımam,her ortamda yaparım” diyenler dinlesin tabi :S
Yavaş yavaş yürüken,telefonu evde unuttuğunu farkedip durmak,arkasından”siktiret”diyip hızlı yürüyüş yapmaşarkısı :S :Rolling Stones-paint in black
Açma germe şarkısı; Mozart-Don Geovanni
İyi haftalar...
25 Ocak 2010 Pazartesi
Evet mnkym seyrettim,yalova milletvekilini sayrettim:S
-Resmine bayıldım tatlişkom,harikasın...
-Hahahahah tipe bak,götüme benzemişsin...
-Allah mutluluğunuzu daim etsin...
Her nanede yüzbinler oluşturma olayına giresim dahi yok...
Siz bu satırları okumaya devam edeken feysbukta onlayn olduğumu da belirtmeden edemeyeceğim...:S
Twitter e biraz daha ehemmiyetmi versem diye düşünmeye başladım,ama orda da "şuan tuvalete gitcem,gelene kadar Ezel başlar" tadında yazan yuzırlar biraz beni çekimserliğe itiyor.Ama şahane zatlar var takip ettiğim tavsiye ederim birçoğunu...
Çevremde çok duymaya başladığım bir söylem var bu ara "hacım valla soğudum futboldan,eskisi gibi tat vermiyor bana"...Gerçi ben bayadır öyleyim,tribünde laylay güzel oluyor,tv de doğru dürüst 90 dakika maç izlediğim yok bayadır.Ama durumu bu hale getirenler de şapkayı şöyle bi önlerine koysalar fena olmaz...
Bi tane daha Nike montum(ACG olmayan :S)var...3 yada 4 sezondur beraberiz...Bu sene serbest bırakcam,bonservissiz ,bilabedel vercem birine...Neyse sadede geleyim,bu montla ilk kez bugün üşüdüm...Hava ne kadar soğudu siz düşünün dostlar:S Gerçi yaşlandıkda...bundan evvel yağan feci karda üstüm çıplak karda yuvarlanmışlığım var...Tey ak tey...Gençken işte...
Recep İvedik yüzünden, her gördüğümde günlük küfür istikhakımın erkenden dolmasına sebep olan Şahan,her nedense son Türksel reklamında çok antipatik gelmiyor bana...Tamam tamam itiraf ediyorum,güzel ble geliyor tiplemesi...Süt aşkını da sevmiyorum ayrıyetten...

Ha birde...Yıldırım Demirören iyi Beşiktaşlıymış diyorlar...Şunu unutmuş:
"İyi insan olmadan iyi Beşiktaşlı olunmaz"
3 Ocak 2010 Pazar
Geleneksel(leşecek) Altın S.k Video Ödülleri
(endıvinıriz ,fayf poynts ,blu kornır":"tutuk vedat" turkey...)
Neyse konuya dönelim...
S.k blog olarak ilk etapta yılın videso ödüllerini verdik....Sıralama şöyle...
Altın S.k ödülü birçoğumuzun tahmin ettiği gibi "Lazın Avın"na gidiyor...
http://www.youtube.com/watch?v=uTsgCkf7mCc
Gümüş S.k ödülü ise "Yaşlı Dayı"ya gidiyor...
http://www.youtube.com/watch?v=_MYXKW5fNxQ
Bronz S.k "Bucalıların Asker Vedası"na gidiyor...Çatla patla:S
http://www.youtube.com/watch?v=34aQNMsuz94
Jüri Özel Ödülü ise Yozgat'lı Rocky'ye gidiyor...
http://www.youtube.com/watch?v=tddJURgLOAQ